Küba’nın açık hava müzesi: Trinidad
Küba’nın sanat başkenti. Taş dolgulu sokakları, her daim kalabalık meydanı, güzel plajları ve birbirinden renkli sanat evleriyle Trinidad büyüklük olarak olmasa da, cazibe bakımından Küba’nın her zaman ilk sıralarında yer alıyor. 1988 yılından beri UNESCO dünya mirası listesinde olmasından ötürü turistlerin de ilgisini çekmiş haliyle. Bir çok ev “casa particular” olarak hizmet veriyor, ilgi çekici restoran ve kafeler de Trinidad’da bir hayli fazla. Aynı zamanda sayısız resim galerisi karşımıza çıkıyor. Biraz “Che” ve eski arabalar üzerine yoğunlaşan eserler fazla olsa da, aralarında çok başarılı artistlerin de olduğunu söyleyelim. Bütçe ve ağırlık kaygılarımızla biz satın almadık fakat özellikle “Indian”(yerli) konulu eserler, alıp evinize götürmek isteyeceğiniz cinsten.

Otobüs durakları şehrin içinde otobüsten iner inmez kendinizi taş sokaklarda buluyorsunuz. Eğer konaklama ayarlamadıysanız üzülmeyin çünkü her şehirde olduğu gibi burada da konaklama sizi buluyor. Otobüsten indiğiniz anda yanınıza gelen ev sahipleri evlerinin odasını kiralamak için adeta yarışıyorlar. 10 CUCa güzel bir ev bulma imkanınız var. Eğer ısrarcı olursanız ve doğru kişiyi bulmuşsanız bizim gibi 8 CUCa merkezde klimalı bir yerde de kalabilirsiniz.

Konaklamayı hallettikten sonra kendinizi sokağa atıp tepeye doğru yürüyün. Katedralin de olduğu büyük meydana (Plaza Major) bir şekilde varacaksınız. Burası geceleri canlı müziği ile ve kalabalığıyla sizi içine çekecek. Merdivenlerin üst kısmındaki alanda Casa de la Musica bulunuyor. Akşamları özellikle salsa partileri bu açık alanda yapılıyor. Gündüz saatlerinde de içeceğinizi alıp dinlenmeniz için uygun bir nokta. İnternet de mevcut.

Meydandan sol tarafa doğru ilerleyip ulaştığımız Museo Nacional, kulesinden 360 derece Trinidad manzarasina sahip. Ayrıca devrimi anlatan ufak bir muze. 1cuc karsiliginda manzara ve müze gayet tatmin edici.

Trinidad’ın sokaklarında sebepsizce gezinmek insana huzur veriyor. Eğer bizim gibi Havana ve Vinales’den sonra tercih ettiyseniz artık Karayip denizine kendimi bırakmak istiyorum diyorsanız doğru yerdesiniz. Merkezdeki taksilere “Colectivo?” diyerek plaja kişi başı 2 CUC, toplam 8 CUC’a gidebilirsiniz. Belirli saatlerde Cuba Tour önünden aynı fiyata otobüs de kalkıyor. Gideceğiniz plajın adı Playa Ancon. Trinidad’dan 12km uzaklıktaki bu plaj güney sahilinin en güzel plajı olarak adlandırılıyor. Sessiz, sakin, göz alabildiğince büyük beyaz kumlu turkuaz bir plaj.

Otobüsten indiğiniz yerden plaja çıkıp sağa doğru yürürseniz ileride deniz kenarındaki ağaçların gölgesine havlunuzu serebilirsiniz. Yürüdüğünüz yol boyunca otellerin/restoranların şezlongları da mevcut. Sormadığımız için ücretli olup olmadığını bilemiyoruz ama etraf çok sakin olduğundan her hangi bir talepleri olacağını düşünmüyoruz. Plajdan otele yine aynı yerden saatlerinde otobüsle ya da o civardaki taksilerle ulaşmanız mümkün. Eğer taksiyle geldiyseniz taksinin sizi alması için belli bir saatte anlaşıp aynı yerde buluşup dönün. Diğer türlü fiyat değişebilir.
Trinidad’ın en tepe noktasından şehire, plaja ve arka taraftaki şeker vadisine bakmak için Büyük meydanın arkasındaki radyo kulesinin bulunduğu tepeye tırmanmanız gerekiyor. Yaklaşık yarım saatlik bu yürüyüşün sonunda sizi muhteşem bir manzara karşılıyor.

Radyo kulesinin bulunduğu yerdeki nöbetçi de çok yardımsever bir Kübalı. Bizi arka taraftaki küçük kulübenin üzerine merdivenle çıkartıp vadiyi izletti. Normalde bu vadiyi trenle 10 CUC’a gezebiliyorsunuz. Ancak bizim olduğumuz dönemde tren çalışmadığı için maalesef gezemedik. Ayrıca vadide at turu da yapılıyor. Kuleye tırmanan başka bir gezgin oldukça beğendiğini belirtmişti. Fakat Santa Clara’ya giderken Manaca Iznaga’nın içinden geçerek atmosferini yaşayamasak da bu şirin köyü görmüş olduk. Tabi eğer siz trenle ya da tur ile giderseniz mutlaka taze sıkılmış şeker kamışı suyu içmeyi unutmayın.
Trinidad’da Yüksek Lezzetler
Denediğimiz iki farklı restoran oldu, bunlardan ilki “Restaurante San Jose“ popüler ve turistlerin oldukça gittiği bir mekan. (Tripadvisor’da bir numara aynı zamanda) Balık ve sarımsaklı tavuk sipariş ettik. Balık güzel ve iyi pişmişti. Tavuk ise çok sıradan geldi. Tabaklar 7-8 CUC civarı.

Başka bir akşam da şehrin güney kesimindeki “El Ranchon” ismindeki restorana gittik. Burda ıstakoz ızgaralı bir menü şipariş ettik. (1 tane paylaşın, porsiyonlar büyük) Aşağıdaki fotoğrafta göreceğiniz gibi yanında siyah fasulyeli pilav (arroz morro), salata, kızarmış muz, meyve, 1 içecek/kokteyl olan menünün fiyatı 15 CUC.

Trinidad’ın keyfi en güzel sokaklarını arşınlamakla çıkar. Sadece meydana yakın olanları değil, arnavut kaldırımların bittiği, şehrin güney kısmında asıl yerel insanların hayatlarına şahit olacağınız kısımları da mutlaka gezin. Plaza Carillo ve etrafını dolaşın, tütün fabrikasının dışarıdan izleyin (size yine puro satmak isteyecekler), okulların etrafında çocukların eğlencelerine şahit olun.
Aşağıdaki galeriden sokak aralarında, puro fabrikasında yakaladığımız kareleri görebilirsiniz.
Merhaba, Trinidad’da nerede kaldiginizi ve Casa’nin bilgilerini ogrenebilir miyim? Yazilariniz inanilmaz yardimci oluyor, tesekkur ederim.:)
Merhaba Ceren, internet yavaşlığından sana geç yazabiliyoruz. Trinidad’da yaşlı bir teyzenin casa olarak işlettiği bir evde kaldık. Otobüsten indiğimizde komisyoncu olarak çalışan birisi yardımcı olmuştu.
Casa de Hospedaje – Maria Julia y Nora
Gustavo İzquierdo (Gloria) #16 Trinidad
Sevgiler, güzel yolculuklar